Wikipedia'da ara

Arama sonuçları

5. sınıf peygamberimizin hayatı ders kitabı cevapları meb yayınları

5. sınıf peygamberimizin hayatı ders kitabı cevapları meb yayınları

 cevaplar


Kan Grupları ve Kan Alışverişi
Gün içerisinde bazen radyodan kan arandığına ilişkin çağrı yapıldığını işitirsiniz: “Acil bir hasta için A Rh- (negatif) kana ihtiyaç vardır. Kan vermek isteyenlerin...” Bu çağrının nedeni trafik kazası sonucu yaralanan ağır kanamalı bir hasta olabilir. Kan kaybı kişinin yaşamsal fonksiyonlarını etkileyeceği için kaybedilen kanın tekrar geri sağlanması hastaya yalnızca kendi kan grubundan kan verilmesiyle mümkün olur.
Kan grubu ne demektir ve kaç çeşittir? Kan doku, tüm insanlarda aynı görevi yerine getirmekle birlikte kan hücrelerinin tümü aynı özellikleri taşımaz. Alyuvar hücrelerinde bulu­nan bazı özel protein ve karbonhidrat yapısındaki maddeler insanlarda farklı kan gruplarını oluşturur.
Kan grupları ilk kez 1901 yılında AvusturyalI Dr. Kari Landsteiner (Kari Lendştaynır) ta­rafından tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre insanlarda görülen kan grupları A, B, O ve AB olmak üzere dört çeşittir. Bu grupların yanında insanların % 85’inin kanında bulunan ve kısaca Rh olarak adlandırılan bir faktör de önemlidir.


Alyuvarlarında Rh faktörü bulunan kişiler Rh + (pozitif), alyuvarlarında Rh faktörü bulun­mayan kişiler Rh - (negatif) kan grubuna sahiptir. Bu durumda kan grupları belirlenirken Rh faktörü de dikkate alındığında insanlarda sekiz farklı kan grubu görülür.

Kan alışverişlerinde, kanı veren kişi verici, kan nakledilen kişi alıcı konum­dadır. Alıcı ile verici kişilerin kan grup­ları aynı olmalıdır. Örneğin AB Rh+ kan grubuna sahip bir kişiye kendi grubun­dan yani AB Rh+ kan verilmelidir. Bu kişiye farklı gruptan kan verilmesi durumunda alyuvar hücreleri birbirine yapışarak çökelir ve damarları tıkayarak ölüme neden olur.

Kan Bağışı Neden Önemli?



Günümüzde kan doku, yapay olarak üretilememektedir. Lösemi, hemofili, talasemi gibi hastalıkların tedavisinde ya da ağır kanamalarda kan ve kan ürünlerine (yalnızca alyuvar, plazma ya da kan pulcukları) ihtiyaç duyulur. Bu ih­tiyacın karşılanması ancak gönüllü bağışçılar saye­sinde olur.
Kan bağışında bulunmak toplumu oluşturan bi­reyler arasında yardımlaşma, paylaşma, birlikte mutlu olma gibi insani duyguların pekişmesine katkı­da bulunur. Bu yönüyle kan bağışı hem bireyler hem toplum açısından birleştirici ve dayanışmayı artırıcı bir eylemdir.
Ülkemizde, kan ve kan ürünleriyle ilgili hizmetler Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülür. Yasal düzen­lemelere göre kan bağışçısı olacak kişinin 18-65 yaşları arasında, 50 kg’ın üzerinde ve sağlıklı olma­sı gerekir. Kan bağışı öncesinde yapılacak sağlık muayenesi sonucu kişinin kan vermeye uygun olup olmadığı tespit edilir.